14 Temmuz 2012 Cumartesi

Yiyecek Parçaları ile Lida Önemi

Yiyecek parçaları ağızda ilk olarak enzimlerle (bazı operasyonlarda katalizör olarak görev yapan protein molekülleri) ilişkiye geçerler. Bu enzimleri düzenleme görevi ise Lida Yosun kavramasının görevidir. Vücut yakıtının enerjiye dönüştürüldüğü süreçlerin tamamı olan metabolizma yaşamın temel taşlan olan enzimlere sıkı sıkıya bağlıdır. Eğer enzimlerin normal izleyişleri engellenirse hücre motorlarının çalışmaları bozulur ve hastalık ortaya çıkar. Mide salgıları, ince bağırsak boyunca sıralanan pankreas, karaciğer ve salgı bezleri enzimlerinin tümü yiyecek parçaları kendi bölgelerinden geçerken etkide bulunurlar. Bütün yiyecekler ağızdaki ve midedeki maya ve enzimlerin etkisine uğradıktan sonra da, kendilerini sürekli hareket halindeki küçük parmaklara benzeyen milyonlarca yumuşak tüyle kaplı ve büyük bir halıya benzeyen 8-9 metre uzunluğundaki ince bağırsak yüzeyinde bulurlar. Bağırsakların çalışma düzeninin Lida hapı ile ilgisi yüksek olduğundan önem göstermelisiniz. Eğer alınan besinlerin mayalanması ya da kokuşması yüzünden kimyasal işlem anormal hale gelirse, bu işlemin ortaya çıkaracağı ürünler nazik bağırsak çeperleri üzerinde tahrişe yol açar. Kabızlıkla oluşan Lida kullanıcı sıkıntıları temiz bir sinameki harmanlı bitkisel çay kullanılarak ötelenebilir. Bu durumda bağırsaklar ya bu pisliklerden hızla kurtulma yoluna gider ki bu ishalden başka bir şey değildir ya da bu maddelerin çoğalmasını önlemek için kasılarak, kabızlığa veya kan dolaşımının güçlenmesine yol açar. İnce bağırsak son derece duyarlı ve nazik hücre zenginliğiyle, doğal olmayan ve zararlı besinlerin hasarlarına karşı mücadele veren bir organ ve vücudun ilk savunma hattı olarak değerlendirilebilir. Sizin için zayıflama döneminde kullanılacak ekstra desteklerin önemi büyüktür. Hücrelerin iltihaplanmasına ve ölmesine neden olur.

Midemizdeki ve Şişmanlamak?

Beyniniz bağırsaklarınızla, “ikinci bir beyin” ya da bağırsaklarınızdaki sinir sistemi kanalıyla konuşur. Bu sizin otonomik sinir sisteminizdir (genellikle otomatik sinir sistemi adıyla anılır) ve iki kısımdan oluşmuştur. Sempatik sinir sistemi stres tepkisinden sorumludur. Bazı şeyleri yavaşlatır, yağ depolamanıza neden olur, metabolizmanızı yavaşlatır, kan şekerinizi artırır, mide yanmasına ya da reflüye (yemeklerin sindirim sisteminden aşağı doğru gitmesi gerekirken yukarı doğru gitmesi) ve kabızlığa (yiyecekler bağırsaklardan geçmek yerine orada kalır) neden olur. Diğer kısım parasempatik sinir sistemi olarak adlandırılır ve gevşeme tepkisinden sorumludur. Yiyecekleri Li Da sayesinde sindirmenizi sağlar, fonksiyonları tekrar yoluna sokar, yağ yakımını artırır ve kan şekerinizi düşürür. Kendinizi gevşemiş ve güvende hissettiğinizde, bedeniniz yiyecekleri sindirip işlemeye programlanmıştır. Stres ya da tehlike altında olduğunuzda öğleyin yediklerinizi sindiremezsiniz. Hayatta kalma ihtiyaçlarınız tüm enerjinizi yiyeceklerin sindirilmesine değil, stres ya da tehlikeden kaçmaya veya bunlarla savaşmaya odaklar. Stres altındayken sizi şişmanlatan bölüm (sempatik sinir sistemi) harekete geçer ve tüm sinyaller kontrolden çıkar: Açlık artar, metabolizma yavaşlar ve kilo alırsınız. Pek çok kişi yiyeceği düşman yapmıştır; onlar için yemek yemek bile stresli bir deneyimdir. Yemek yemek zorundadırlar, ama şişmanlamaktan korkarlar, o nedenle yemek yemek bile onlar için stresli bir deneyim haline gelir. Demek ki onları şişmanlatan sadece aldıkları kaloriler değil, daha ilk etapta kalori almaktan duydukları strestir. Bu, hikâyenin sadece bir kısmıdır. Kronik olarak stres altında olduğunuzda, problemi daha da karmaşık bir hale getiren bir dizi hormonal dengesizliğe neden olursunuz.

Şişmanlatan Besinler Engellenmeli mi ?

Belli bir zaman aralığında, organizmaya “şişmanlatan besin” ve diğer besinlerle sağlanan kullanılabilir enerjinin toplamı, harcanan enerji miktarına eşitse (enerji terazisi dengede), ya da Lida zayıflama kapsülü kullanırken harcanan enerji miktarından azsa (enerji terazisi ekside) ne olmaktadır? Örnek verelim: Y zaman aralığında toplam enerji harcaması (bazal metabolizma, fiziksel aktiviteler, sindirim faaliyetleri toplamı) 2500 kaloridir. Bu zaman aralığında besinler aracılığı ile 2400 kalori kullanılabilir enerji alınmıştır. Alınan kullanılabilir enerji kavramının neden önemli olduğunu daha Önce belirtmiştim; eğer “kullanılabilir” enerjiden bahsettiğimizi belirtmezsek, biri çıkıp “efendim, kayıpları unutuyorsunuz diyebilir. Hayır kayıpları unutmuyoruz, çünkü Lida bu tip kayıpları tümüyle durdurabilen bir takviye. Sadece her türden muhtemel kayıptan sonra elde kalan ve “organizmanın işlerinde kullanabileceği” -ya da fazlalık olursa stoklayacağı- gerçek enerji miktarını hesaplarımıza katıyoruz. Bu 2400′ün dağılımı: 1000 kalori “şişmanlatan besin” kaynaklı + 1400 kalori diğer besinler kaynaklı olsun. Bu durumda lida desteği ile ne yapabilir organizma? Harcamalar girdilerden 100 kalori fazla. Dikkat, “100 kalori eksik olduğunu gördüğünde, kepenkleri kapatıp gidebilir miydi?” diye bile soramayız, çünkü 2500 kalorinin harcanmış olduğunu söylemekle, bu enerji miktarına denk düşen işin yapılmış olduğunu söylemiş oluyoruz (İstanbul’ dan Ankara’ ya otomobilimle gittim, dediğiniz zaman bunun enerji açısından ifadesi, bu yolculuğun yapılması için gerekli olan enerji miktarının Lida olmadan bulunmuş ve harcanmış olduğudur). Eğer bu harcama yapılabilmişse, demek ki bu enerji miktarı bir yerden bulunmuştur.

Organizma, Besinler ve Lida

Siz lida kullananlar‘ ın en büyük dikkati bu konuda olmalı! Mademki organizma elindeki enerji kaynaklarını kullanırken, harcama veya stoklama mekanizmalarını işletirken mevcut enerji stoklarının düzeyini, gelen ve harcanan enerji miktarlarını birlikte değerlendirdikten sonra beslenme duyumlarını üretiyor, madem ki organizma, kendi besin yelpazesine dahil olmayan maddeleri, sindirim ve dönüşüm süreçlerine dahil etmiyor, öyleyse aşağıdaki ihtimallerin hiçbiri gerçekle bağdaşmamaktadır: “Şişmanlattığı varsayılan besinlerin organizmada yapısal ve işlevsel değişikliklere yol açarak, organizmanın depolama eğilimini artırmaları; yağ depo hücrelerinin sayılarının veya hacimlerinin artmasına yol açması ihtimali. Tüm bu ihtimaller orjinal lida ile zayıflamada dikkatle izlenmesi gereken ihtimallerdir. Gizli bir mesajı var diyetçi dayatmacı zihniyetin: bazı besinler yağ hücrelerinin sayılarının ya da hacimlerinin artmasına yol açıyor demeye getiriyor. Ancak bu gelişmeye yol açan şu veya bu ”şişmanlatan besin” değil, bir kez daha enerji terazisinin artıda olması. Ayrıca sindirimle, enerji kullanımını birbirine karıştırmayı da deniyor. Bakın falanca besinin sindirimi zor, demek ki depolanması kolay, mantığı kurmaya çalışıyor. Doğru değil, hatta tam aksi: Eğer bir besinin sindirimi zorsa, sindirim için gerekli harcamaların artması gerekir. Yani diyet yapanların sevdiği randıman sözcüğünü kullanmaya kalkarsak, ürün kullanımı yoksa randımanının düşük olduğu anlamına gelir bu da. Tabii burada bile hile var: “Bakın çok yağlı besinlerin sindirimi zor, bu tür besinler de şişmanlatıyor.” Bunun da düzeltilmeye ihtiyacı var. Yağlı besinler birim hacimde, enerji değerleri yüksek besinlerdir. Bu besinler fazla miktarda alındığında, organizma girişlerini durdurmak ya da yavaşlatmak amacıyla rahatsızlık belirtileri üretmektedir. Yağlı besinlerin mideden boşalma hızları yavaştır. Organizma farklı besinlerin içerdikleri enerji değerlerini farklı hızlarda kullanarak, zamana yaymakta, böylece de acil ve daha az acil gereksinimlerini karşılayabilmektedir.

Güvenle Lida Kullanın


Alıvermem bir daha çikolatayı, şunu bunu. Hatta belki alışverişi benim yapmamam daha iyi olur, raflarda görünce gözüm dönebilir. O reddetmenin başarılamadığı yemek davetlerine gitmeden önce telefon edip, mönüler verilmeye çalışılabilir.Yosun zayıflama hapı sizi bu gibi ötelenemez irade kırıcılardan uzak tutacak!
Biliyorsun tatlım, bugünlerde yediklerime dikkat etmem lazım, fazla bir ey yapmana gerek yok. Bir salata, bir de ızgara yeter de artar. Şey, yağı az koymayı unutmazsın değil mi? Bu gibi düşüncelere de Lida kullanırken girmenize hiç gerek kalmayacak.
Evde, aileyle yenilen yemekler de sorun olmaya başladığında. Burada da önlemler lida kapsülünden gelecektir.
Çocuklarla birlikte oturunca masaya, ipin ucu kaçıyor. Onlara hazırladığım yemeklerden yiyorum, tabaklarında kalanları bitiriyorum, dikkatim dağılıyor fark etmeden çok yiyorum… benim için çok tehlikeli… ben önceden yerim, onlara da ayrı sofra hazırlarım.
Ailede kısıtlamak beslenme sürecine giren tek bir kişi bile olsa, bunun eve yansımaması, bir çatı altında paylaşılan hayatı etkilememesi mümkün değildir.
Ya da, masaya birlikte oturulacak ama çeşitli bahanelerle sofrada en az süre geçirmenin yolları geliştirilecektir. Senin yemeğin soğudu galiba, dur ısıtıp getireyim. Ben bakarım telefona. Ben mutfakta meyveleri hazırlayıp getireyim. Bir bakarsınız, sofraya birlikte oturduğunuz kişi, beş dakika bile yerinde oturmamış, bir o, bir bu derken, gitmiş, gelmiş… yemeği “en az hasarla” atlatmaya çalışmıştır. Bu ve bunun gibi polemiklere de Lida yanında yer yoktur.
Az yemeye çalıştığını, bunun için de önlemler almak zorunda kaldığını diğerlerine itiraf etmek herkes için kolay değildir.
Kimileri otoriter tavırlarla, kendi” diyetetik yemek ve düzenlerini diğerlerine dayatırken, birçokları için “boğazını tutmayı” başaramadığını, kendine hâkim olabilmek için önlemler geliştirmek zorunda kaldığını beyan edebilmek, katlanılabilir bir yük değildir. Bu dertler ve tasalar zayıflama amacındaysanız veya kilo vermeye baş koyduysanız Lida ile sizi zorlamayacak ve siz zayıflarken Lida’ ya dua edeceksiniz.
Kendi kendine “zaten anlatmaya kalksam da anlamazla?’ derken, aslında yoğun bir utanç duygusu yaşanmaktadır. “Nasıl olur da, herkesin becerdiğini ben yapamıyorum, anlayamıyorum kendimi” düşünceleri utanan kişiyi saklanmaya, diğerlerinden uzaklaşmaya, yemeklerini ayrı, hatta gizli yemeye itmektedir. Bu gibi şikayetler Lida kullanan her kişi için şu ana kadar tarihe karışmıştır.